top of page

Ankara İş Hukuku Avukatı

Yazarın fotoğrafı: avemininciavemininci

Güncelleme tarihi: 7 saat önce

İş hukuku, çalışanlar ile işverenler arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, çalışanların haklarını korumayı ve işverenlerin yükümlülüklerini belirlemeyi amaçlar. İş hukuku, bireysel ve toplu iş hukuku olmak üzere iki ana alt dala ayrılır.

Bu yazıda iş hukukunun temel kavramları, işçi ve işveren hakları, iş sözleşmesi, çalışma saatleri, izinler, iş kazaları ve tazminat konuları gibi detaylara yer verilecektir. Özellikle "Ankara iş hukuku avukatı" olarak uzman desteğinin önemi vurgulanacaktır.


İş Hukukunun Tanımı ve Amacı

İş hukuku, çalışanın emeğini ve sosyal haklarını koruma ihtiyacından doğan bir hukuk dalıdır. Bunun yanında, işverenlerin de işletme yönetimindeki hak ve sorumluluklarını belirler. İş hukukunun ana hedefi, işçi ve işveren arasındaki dengenin sağlanmasıdır.


İş Hukukuna İlişkin Genel Mevzuat


4857 sayılı İş Kanunu : İş Hukuku'na ilişkin genel düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanunu ile düzenlenmiştir.


5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu : Bu Kanunun amacı, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir


6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu : Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.


7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu: Bu Kanunun amacı; iş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü düzenlemektir.


Bunlar dışında Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu gibi çeşitli kanunlar dışında, yönetmelikler ve genelgelerle düzenlenen alanlar bulunmaktadır.


Ana Amaçları:

  • İşçilerin sosyal ve ekonomik haklarını korumak.

  • Adil çalışma koşulları sağlamak.

  • İş uyuşmazlıklarını çözmek.

  • Çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini teminat altına almak.


Ankara İş Hukuku Avukatı ile İş Hukukunun Temel Kavramları

İşçi ve İşveren

  • İşçi: Bir iş sözleşmesine dayanarak herhangi bir işverenin işyerinde çalışan kişidir. İşçiler, yasalar çerçevesinde sosyal güvenlik ve çalışma haklarına sahiptir.

  • İşveren: Bir ya da birden fazla işçiyi çalıştıran ve iş sözleşmesine taraf olan kişi ya da kurumdur. İşverenlerin, İş Kanunu'na uygun olarak hareket etmesi zorunludur.

  • İşveren Vekili:  İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur.


İş Sözleşmesi

İş sözleşmesi, işçi ve işveren arasında yapılan ve tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen bir anlaşmadır. İş sözleşmesi yazılı ya da sözlü olabilir ancak yazılı yapılması çoğunlukla zorunludur. Ankara iş hukuku avukatı desteğiyle bu süreçler daha sağlıklı yürütülebilir.


İş Sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 8. maddesinde "İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.

Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur." olarak düzenlenmiştir.


ankara iş hukuku avukatı

Belirli ve Belirsiz Süreli İş Sözleşmeleri ve Farkları


İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.

Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz.

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, belirli bir zaman ölçüt alınarak ödenecek ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatler, işçinin çalıştığı süreye orantılı olarak verilir. Herhangi bir çalışma şartından yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede geçirilen kıdem arandığında belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçi için farklı kıdem uygulanmasını haklı gösteren bir neden olmadıkça, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçi hakkında esas alınan kıdem uygulanır.

Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun bir işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi dikkate alınır.


Kısmi ve Tam Süreli İş Sözleşmesi


İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir.

Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.

Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas alınır.

İşyerinde çalışan işçilerin, niteliklerine uygun açık yer bulunduğunda kısmî süreliden tam süreliye veya tam süreliden kısmî süreliye geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş yerler zamanında duyurulur.


Deneme Süresi Nedir?

Deneme süresi, işçi ve işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin başlangıç aşamasında tarafların birbirlerini tanıması ve işin uygunluğunu değerlendirmesi için belirlenen bir dönemdir. Türk İş Kanunu’na göre deneme süresi, iş sözleşmesinde açıkça belirtilmiş olmak kaydıyla en fazla 2 ay olarak uygulanabilir. Ancak toplu iş sözleşmeleriyle bu süre 4 aya kadar uzatılabilir.

Deneme süresi boyunca, taraflar iş sözleşmesini herhangi bir tazminat yükümlülüğü olmaksızın feshedebilir. Ancak bu fesih sırasında, işçinin hak ettiği ücret ve diğer hakları tam olarak ödenmelidir. Örneğin, bu sürede çalışan bir işçi, maaşı ve kullanılmayan izin ücretleri gibi haklarını alır.

Deneme süresi, işçinin işyeri koşullarına uyumunu test etmek için işverene bir fırsat tanırken, işçi için de işverenin sunduğu çalışma ortamını değerlendirme şansı sunar. Bu süreçte işçi, iş güvenliği, çalışma saatleri ve diğer çalışma koşullarını gözden geçirebilir.

Bir iş sözleşmesinde deneme süresinin açıkça belirtilmesi, olası uyuşmazlıkların önlenmesi açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, tarafların bu konuyu dikkatlice ele alması ve gerektiğinde hukuki danışmanlık alması tavsiye edilir.


İş Süreleri ve Fazla Mesai

  • Haftalık Çalışma Süresi: Türkiye'de kanunen haftalık çalışma süresi 45 saatle sınırlandırılmıştır.

  • Fazla Mesai: Haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai kapsamına girer ve işçiye normal çalışma saatine göre %50 daha fazla ücret ödenir.

  • Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. İşçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.

  • Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.

  • Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.

  • Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

  • İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

  • Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.

  • Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.


Dinlenme ve Tatil Hakları

  • Yıllık İzin: Bir işçi, aynı işyerinde en az bir yıl çalışmış olmak kaydıyla yıllık izin hakkı kazanır. İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

    Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

    Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

    İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

    a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,

    b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,

    c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,

    Az olamaz. Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.

    Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

    Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

  • Hafta Tatili: Haftada bir gün, kesintisiz dinlenme hakkı. İşyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.

  • Ulusal Bayram ve Resmi Tatiller: İşçilerin bu günlerde çalıştırılması durumunda ek ücret ödenir. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.

Ankara iş hukuku avukatları, bu hakların korunması ve ihlallerin önlenmesi konusunda önemli rol oynar.


İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları

İş Kazası: İşçinin, iş görevini yerine getirirken ya da iş süreğince geçirdiği kazalardır. İş kazasına ilişkin detaylı bilgiye ; sitemizdeki yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Meslek Hastalığı: İşçinin, çalıştığı işin niteliğine bağlı olarak maruz kaldığı hastalıklardır.

Bu durumlarda, işverenin almadığı önlemlerden dolayı hukuki süreç başlatılabilir ve işçi tazminat talep edebilir. Ankara’da iş kazaları ve meslek hastalıklarıyla ilgili hukuki desteğinizi Ankara iş hukuku avukatından alabilirsiniz.


ankara iş hukuku avukatı

İş Hukukunda Tazminat Çeşitleri

Kıdem Tazminatı

Kıdem tazminatı, İş Kanunu'na göre belli şartlar altında işçiye ödenir. İşçi, aynı işyerinde en az bir yıl çalışmışsa ve haklı nedenle iş sözleşmesini sona erdirirse bu tazminata hak kazanır.

İhbar Tazminatı

İşçi ya da işverenin, iş sözleşmesini sona erdirirken gerekli bildirim süresine uymaması durumunda ödenen tazminattır.

Manevi Tazminat

İş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle işçinin fiziksel veya ruhsal zarara uğramış olması durumunda talep edilir.


Ankara’da İş Hukuku Uygulamaları ve Hukuki Danışmanlık

Ankara, hem kamu hem de özel sektör işçileri açısından önemli bir çalışma merkezi konumundadır. İş hukuku davalarında uzman bir avukattan destek almak, hak kayıplarının önülmesine yardımcı olur. Ankara’da iş mahkemelerinin yoğun olduğu bölgelerde hukuki destek almak, sürecin hızlanmasını sağlayabilir.



Ankara İş Hukuku Avukatı Ücretleri


Avukat ücretleri her yıl tarife üzerinden belirlenmekte olup; ilgili tarifeye tıklayarak ulaşabilirsiniz.


ankara iş hukuku avukatı

Sonuç

İş hukuku, çalışanların ve işverenlerin haklarını düzenleyen ve koruyan önemli bir hukuk dalıdır. İşçi haklarının korunması, iş sağlığı ve güvenliğinin temin edilmesi gibi konularda uzman bir avukattan yardım almak çok önemlidir. Ankara iş hukuku avukatı desteğiyle, hukuki sürecinizi profesyonel bir şekilde yönetebilir ve haklarınızı en iyi şekilde savunabilirsiniz.

26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page