Ankara Trafik Kazası Avukatı

Ankara Trafik Kazası Avukatı: Haklarınızı Korumanın En Önemli Adımı

Ankara Trafik Kazası Avukatı. Trafik kazaları, modern şehir hayatının çok yaygın ancak bir o kadar da ciddi sorunlarından biridir. Ankara, yoğun trafiği ve kalabalık yollarıyla bu tür kazaların sıklıkla meydana geldiği şehirlerden biridir. Bu kazalar, maddi kayıpların ötesinde, yaralanmalara, sakatlıklara ve bazen de ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu gibi durumlarda hukuki haklarınızı tam anlamıyla kullanabilmek için bir trafik kazası avukatından profesyonel destek almak büyük önem taşır.

Ankara Trafik Kazası Avukatı Kimdir?

Trafik kazası avukatı, trafik kazaları sonucu ortaya çıkan hukuki sorunlarda müvekkillerine rehberlik eden ve haklarını koruyan uzman hukukçudur. Özellikle Ankara gibi trafiğin yoğun olduğu büyük şehirlerde, trafik kazaları nedeniyle tazminat, sigorta talepleri ve ceza davaları gibi çok çeşitli hukuki sorunlar ortaya çıkabilir. Bu noktada, bir trafik kazası avukatı, müvekkilinin zararını en aza indirmek ve hak ettiği tazminatı almak için gerekli tüm adımları atar.

Trafik Kazası Sonrası Yapılması Gerekenler (Ankara trafik kazası avukatı)

Bir trafik kazası sonrası yapılacak her adım, hukuki sürecin nasıl yürütüleceğini etkileyebilir. Bu nedenle, kazadan hemen sonra dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır:

Sağlık Durumunun Kontrolü: İlk olarak, kazaya karışan herkesin sağlık durumu kontrol edilmelidir. Yaralanma durumunda derhal ambulans çağrılmalı ve gerekli ilk yardım yapılmalıdır.
Trafik Polislerine Haber Verme: Kaza mahalline trafik polislerini çağrırmak, olayın resmi olarak kayıt altına alınması ve tüm hukuki delillerin toplanması açısından önemlidir.
Delil Toplama: Olay yerinin fotoğraflarını çekmek, tanıkların bilgilerini almak ve kaza ile ilgili tüm ayrıntıları kaydetmek, ileride ortaya çıkacak hukuki süreçlerde büyük fayda sağlar.
Sigorta Şirketine Bildirim: Zararların karşılanabilmesi için kaza ile ilgili sigorta şirketine derhal bildirim yapılmalıdır.
Hukuki Destek Alma: Kaza sonrası hukuki sürecin başarılı bir şekilde yürütülmesi ve hak kaybı yaşanmaması için bir trafik kazası avukatı ile iş birliği yapmak kritik bir adımdır.

Ankara’da Trafik Kazası Avukatı Hizmetlerinin Önemi

Ankara’da trafik kazaları, yoğun trafik akışı ve yaygın kültürel ve tıcari aktiviteler nedeniyle çok sık meydana gelir. Bu şehirde bir trafik kazası avukatından destek almanın önemli olmasının başlıca sebepleri şunlardır:

Tazminat Taleplerinin Hazırlanması: Trafik kazaları sonucunda maddi ve manevi zararlarınızın karşılanabilmesi için tazminat taleplerinin eksiksiz bir şekilde hazırlanması gerekir.
Sigorta Şirketleri ile Müzakereler: Sigorta şirketleri ile yapılan görüşmelerde profesyonel bir destek almak, hakkınızı tam anlamıyla alabilmenizi sağlar.
Hukuki Süreçlerin Takibi: Mahkeme süreçlerinde deneyimli bir avukat, sizin adınıza gerekli tüm yasal işlemleri takip eder ve davanın başarıyla sonuçlanması için gerekli çalışmaları yapar.

Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Hakları

Bir trafik kazası sonrasında zarar görenlerin farklı tazminat hakları bulunur. Bu hakların başlıcaları şunlardır:

Maddi Tazminat: Araç hasarı, tedavi masrafları, gelir kaybı gibi somut zararları karşılamak amacıyla talep edilir.
Manevi Tazminat: Kazadan doğan acı, üüzünç ve psikolojik etkiler nedeniyle talep edilen tazminattır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Trafik kazasında hayatını kaybeden bir kişinin geride kalan ailesi ya da bakıma muhtaç yakınları tarafından talep edilir.
Sürekli Sakatlık Tazminatı: Kaza sonucunda kalıcı sakatlık yaşayan kişiler için verilen tazminattır.

Trafik Kazası Sigorta Tazminatı için Kimler Dava Açabilir?

Trafik kazası geçiren ve kaza neticesinde malul hale gelen kişi bu kaza nedeniyle uğramış olduğu sürekli sakatlık tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri, sürekli bakıcı gideri, tedavi gideri ve protez gideri başta olmak üzere birçok tazminat kalemini talep edebilecektir.

Vefatlı bir kaza halinde ise vefat eden kişinin eşi, 18 yaşını geçmemiş çocukları, 18 yaşını geçmiş olmasına karşın bakıma muhtaç çocukları, anne ve babası, imam nikahlı eşi maddi tazminat isteminde bulunabilecektir. Manevi tazminat davası ise belirttiğimiz kişiler yanında kardeş tarafından açılabilecektir. Fakat manevi tazminat davası Trafik sigortası ile güvence altına alınmadığından ilgili tazminat araç sürücüsü ve araç işleteninden ve varsa aracın manevi tazminat teminatı bulunan poliçelerini düzenleyen sigorta şirketi tarafından karşılanabilecektir.

Trafik Kazası Sigorta Tazminatı için Hangi Sürede Dava Açmalıyım? Zamanaşımı Süresi Nedir?

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunumuzun 109. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar. Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır." hükmü düzenlenmiştir.

Yaralanmalı trafik kazaları kazanın meydana gelmesinde ölüm olmaması halinde 8 yıllık ceza zamanaşımına, kazada hem ölüm hem yaralanma meydana gelmesinde 15 yıllık ceza zamanaşımına tabidir.

Kazada yalnızca ölüm meydana gelmesi halinde yine uzamış ceza zamanaşımı uygulanacak ve zamanaşımı 15 yıl olacaktır.

Kazaya sebebiyet veren kusurlu aracın şoförüne karşı yolcular tazminat davası açabilir mi?

Burada yolcuların araç şoförüne veya araç sahibine dava açma hakları pek tabidir ancak ailevi nedenlerle araç şoförüne dava açılmak istenmemektedir. Peki böyle bir durumda sigorta şirketine karşı dava açılabilecek midir? Bu soruya rahatlıkla evet cevabı verebiliriz. Rücu şartlarının olmaması kaydıyla kusurlu aracın sürücüsü tarafından herhangi bir ödeme yapılmadan meydana gelen zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması sağlanabilir. Sigortanın türüne göre talep edilecek zarar da değişmektedir. Zira ihtiyari mesuliyet sigorta ile Zorunlu Mesuliyet sigortalarının kapsamları farklı olduğu gibi Zorunlu Ferdi Koltuk Sigortası da farklı zararları karşılamaktadır.

Zorunlu Mali sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin, üçüncü kişilere verdiği onun karşılamak üzere oluşturulmuş bir sigorta türüdür dolayısıyla araçta bulunan kazaya sebebiyet veren şoför hariç yolcularda üçüncü kişi olacağından sigorta şirketine dava açabilirler.

Trafik Kazası Sigorta Tazminatı dışında kazaya sebebiyet veren kusurlu aracın şoförüne karşı yolcular tazminat davası açabilir mi?

Tazminat Hangi Sürede Alınır?

Tazminat miktarı yargılama sürecine bağlı olarak değişecek olup; sigorta şirketi ile sulh görüşmesi yürütülmesi ve anlaşma yoluna gidilmesi halinde mağdurlar kısa sürede haklarına kavuşabilecektir. Aksi halde sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapılarak sürecin takibi gerekmektedir. Dosyada tanık ile ispat edilmesi yahut çekişmeli hususlar olması halinde ise Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açmak gerekecektir.

Trafik Kazası Sigorta Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Tazminat miktarı, yaş, gelir, kusur oranı, maluliyet oranı gibi unsurlar dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Bununla ilgili olarak düzenlemiş olduğumuz formu doldurarak detaylı bilgi alabilirsiniz.

Maluliyet Oranı Nasıl Belirlenir?

Maluliyet oranı, kişinin iyileşme süreci sonunda (ortopedik arazlarda genellikle bir yıl, nörolojik arazlarda genellikle onsekiz ay) kişinin sürekli iş göremezlik oranının devlet hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri, üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlıkları veya Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilebilecektir.

Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesinde "Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir." hükmü düzenlenmiştir. İlgili Genel Şartlar çerçevesinde sürekli iş göremezlik tazminatı istemlerinde maluliyet raporu zorunlu belgelerden sayılmıştır. Fakat mahkemeler tarafından ilgili başvuru şartı; giderilebilir dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu sebeple mahkemede dava açacak olan mağdurun; sigorta şirketine rapor ile başvuru yapması ve dolayısıyla 1 yıllık iyileşme süresini beklemesi gerekmeyecektir.

Yargıtay KTK 97. maddesinde bulunan sigorta şirketine başvuru zorunluluğunun giderilebilir dava şartı olduğuna dair birçok karar vermiş ve artık ilgili içtihatlar yerleşmiştir. Bir örnek paylaşmamız gerekirse Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2023/387 E. , 2023/9366 K. sayılı ilamında

"...Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 26.04.2016 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan 6704 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuruda bulunması ve bu başvurudan itibaren en geç 15 gün içinde başvurunun yazılı olarak cevaplanmaması veya cevabın talebi karşılamadığına dair uyuşmazlık olması durumunda zarar görenin dava açabileceği düzenlendiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddede dava şartları düzenlenmiş olup, 114/2 nci maddede de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğunun belirtildiği, somut olayda davacı tarafın, davalı ... şirketine karşı dava açmadan önce davalı tarafa başvuru dava şartını yerine getirmediği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97 nci maddesinde yapılan değişiklik ile dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğunun belirtilmesi, zarar görene seçimlik bir hak tanınmamış olması nedeniyle bu hususun HMK'nın 114/2 nci maddesinde belirtilen diğer kanunlarda düzenlenen dava şartları kapsamında değerlendirilmesi ve yargılama esnasında tamamlanması mümkün olmayan dava şartı niteliğinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince davadan önce davacının davalı ... şirketine başvurusunun bulunmadığı, bu itibarla açılan davanın davalı ... açısından tefrik edilerek dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir."

Fakat Sigorta Tahkim Komisyonu'nun Yargıtay'ın söz konusu kararlarına uyduğunu söyleyemeyiz. Zira Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuruda iyileşme sürecinin sonucunun beklenmesi ve özürlülük tespiti için maluliyet raporu alınması zorunludur.

Eğer sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili için Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru yapılmak isteniyorsa maluliyet raporu alınması bir mecburiyet olduğundan kişi; devlet hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri, üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlıklarına başvurarak maluliyet raporu alıp; devamında Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru sürecini başlatabilecektir.

Maluliyet Oranı Hangi Yönetmeliğe Göre Tespit Edilir?

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/6770 E., 2022/2427 K. sayılı ilamında "Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzük'ü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'i, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir."

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/6530 E., 2021/9108 K. sayılı ilamında da "maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir."

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15425 E., 2022/9267 K. sayılı ilamında "Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 27/10/2018 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri yürürlükte olup davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 23/12/2019 tarihli raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmakla, davacı tarafa kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tanzim edilmiş maluliyet raporunu sunması için süre verilmesi, maluliyet raporunun sonucuna göre gerekirse yeniden aktüer raporu alınarak (davalı lehine kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir."

Trafik kazaları kaynaklı sürekli iş göremezlik zararlarında maluliyet oranının tespitinde, Yargıtay kararlarına göre; Kaza tarihine göre;

11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü'ne,

11.10.2008-01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine,

01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine,

01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine,

20.02.2019 tarihleri sonrasında Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerekmektedir. - Ankara Trafik Kazası avukatı

Araç Değer Kaybı Nedir?

Meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde araçta oluşan maddi hasarın (yapım masrafı) yanında araç ister istemez hasarsız haline göre piyasaya satışında değer kaybetmektedir. İlgili aracın kazadan öncedeki piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra yaptırılmış halinin piyasa rayiç değeri arasındaki farka değer kaybı adı verilmektedir.

Değer kaybının hesaplanmasında; aracın marka ve modeli, model yılı, kilometresi, daha önce hasarı bulunup bulunmadığı ve tabii ki piyasa rayiç değeri dikkate alınmaktadır.

İlgili aracın değer kaybının hesaplanması için sitemizdeki araç değer kaybı hesaplama butonu

butonu üzerinden bilgilerinizi ileterek görüş alabilirsiniz.

Aracın Değer Kaybına Uğramasında Başlıca Faktörler Nelerdir?

Aracın değer kaybına uğramasında yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere;

Araç marka ve modeli : Aracının marka ve modeli değer kaybı hesabında önem arz etmektedir. Bir aracın aynı markasının modelleri arasında dahi çok geniş fiyat aralığı bulunmaktadır.
Araç yaşı : Aracın yaşı değer kaybında önem arz etmektedir. Zira 10 yaşın altındaki bir araca daha yüksek değer kaybı çıkacağı gibi 20 yaş üzerindeki aracın değer kaybı miktarı ise düşük olacaktır.
Araç kilometresi : Aracın kilometresi de diğer unsurlar gibi değer kaybı hesaplanmasında dikkate alınmaktadır. Zira aynı aracın 10 bin kilometrede olan haliyle 150 bin kilometrede olan halinin değer kayıpları aynı olmayacaktır.
Aracın geçmiş hasarları : Aracın geçmişte ağır hasar kaydı bulunması halinde değer kaybı hesaplanmayacağı gibi daha önce boyanmış parçanın tekrar boyanması da değer kaybı olarak dikkate alınmayacaktır.
Hasarın meydana geldiği parçalar : Aracın kaputunda meydana gelen bir hasar ile aracın çamurluğunda meydana gelen hasarlar farkı miktarda değer kaybına sebebiyet verecektir.

dikkate alınmaktadır.

Ankara Trafik Kazası avukatı ile Araç Değer Kaybı Kimden Talep Edilebilir?

Araç değer kaybı, kazanın meydana gelmesinde kusurlu araç sürücüsünden, araç işleteninden ve aracın sorumluluk sigortasından talep edilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus kazanın meydana gelmesinde karşı tarafın %25 oranında dahil olsa kusur oranına göre bir değer kaybının alınabilmesidir.

Kendi Aracımın Kasko Sigortası Değer Kaybını Karşılar Mı?

Kasko Sigortaları doğası gereği bir mal sigortası olup; yalnızca aracınızda meydana gelen maddi hasar miktarını karşılamaktadır. Dolayısıyla başka bir araç sürücüsünün kusuru bulunmayan kazalarda kasko sigortası üzerinden değer kaybı alma şansı bulunmamaktadır. Ankara trafik kazası avukatı olarak, kasko sigortasından ancak ek kloz bulunması halinde bu değer kaybı tazminatı alabileceğiniz kanaatindeyiz. Fakat ekseriyetle kasko poliçelerinde değer kaybı klozu bulunmamaktadır.

Araç Değer Kaybını Sigortadan Hangi Yollarla Talep Edebiliriz?

Araç Değer Kaybı, sigorta şirketine yapılan yazılı başvurunun ardından Karayolları Trafik Kanunu'nda belirtilen 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde genel mahkemelerde yahut sigorta tahkim komisyonunda yargılamaya gidilerek sigorta şirketinden tahsil edilebilir. Bu hususta uzman bir avukata danışmanız faydalı olacaktır.

Sigorta Şirketi Araç Değer Kaybı Ödedikten Sonra Yasal Yollara Başvurulabilir mi?

Sigorta şirketlerinin değer kaybını, başvuru sebebiyle doğrudan ödemesi halinde ilgili miktarın yetersiz olmasının tespiti ve bakiye değer kaybının karşılanması istemiyle dava yahut tahkim yoluna başvurulabilecektir. Burada sigorta şirketinin yaptığı ödeme ile reel değer kaybı arasında fark bulunması halinde sigorta şirketi bakiye değer kaybı bedelinden de sorumlu olacaktır. Ankara Trafik kazası avukatı, değer kaybının hesaplanması, sigortaya ve devamında Sigorta Tahkim komisyonuna başvuru aşamalarında size hukuk hizmeti sağlayacaktır.

Maddi Hasar Farkı Tazminatı Nedir?

Maddi hasar farkı tazminatı, aracınızda meydana gelen bir trafik kazası sonrası, sigorta şirketi tarafından eşdeğer parça kullanılarak yapılan onarım ile orijinal parça kullanılarak yapılan onarım arasındaki fiyat farkının ödenmesini ifade eder. Bu tür bir tazminat, sigorta şirketinin yükümle olduğu maliyeti minimuma indirme politikasından kaynaklanır. Eşdeğer parçaların kullanımı, aracın pazar değerini düşürebilir veya uzun vadede performans sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, araç sahiplerinin maddi kayıplarını telafi etmek adına maddi hasar farkı tazminatı talep etme hakkı bulunur.

Eşdeğer Parça ve Orijinal Parça Farkı Nedir?

Eşdeğer Parça (Muadil Parça):

Eşdeğer parça, orijinal olmayan ancak aracın tamirinde kullanılabilecek bir parçadır. Genellikle daha düşük maliyetlidir ve bazen kalitesiz veya uyum problemi yaşatan parçalar olabilir.

Orijinal Parça:

Orijinal parçalar, aracın üretici firma tarafından sunulan ve tam uyumluluk garanti edilen parçalarıdır. Ancak bu parçalar daha maliyetlidir ve sigorta şirketleri genellikle bu maliyeti karşılamaktan kaçınır.

Eşdeğer parça kullanımı, aracınızın değer kaybına yol açabilir ve bu durum da ek bir maddi zarar yaratabilir. Bu nedenle, hasar farkının tazmin edilmesi büyük bir önem taşır.

Maddi Hasar Farkı Tazminatı Hangi Durumlarda Talep Edilebilir?

Maddi hasar farkı tazminatı talep edilebilecek durumlar şunlardır:

Sigorta Şirketinin Eşdeğer Parça Kullanması:
- Eğer sigorta şirketi, aracınızı orijinal parça yerine eşdeğer parça kullanarak tamir ettirdiyse, bu durumda maddi hasar farkı tazminatı talep edebilirsiniz.
Aracın Pazar Değerinde Azalma:
- Eşdeğer parçaların kullanılması aracınızın pazar değerini düşürebilir. Bu kayıp, maddi hasar farkı kapsamına girer.
Eksik veya Yanlış Yapılan Tamir:
- Tamir sürecinde eşdeğer parçaların uyumsuz olması nedeniyle aracın performansında veya görünümünde sorun yaşandıysa, tazminat hakkınız doğar.

Bakım ve Bakıcı Gideri Tazminatı Nedir? (Ankara Trafik Kazası Avukatı)

Bakım ve bakıcı gideri tazminatı, trafik kazaları, iş kazaları, tıbbi hatalar veya başka bir şahısın kusuruyla meydana gelen olaylarda, mağdur bireyin yaşamını devam ettirebilmesi için gereksinim duyduğu bakım hizmetlerinin maliyetini karşılamak üzere talep edilen bir tazminattır. Belirtmiş olduğumuz üzere ilgili tazminatın gündeme gelebilmesi için meydana gelen bir haksız fiil bulunmalıdır. TBK 49. maddesinde "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür." hükmü düzenlenmiştir. İlgili hüküm doğrultusunda haksız fiile sebebiyet veren; haksız fiil kaynaklı sebep olduğu zararları gidermek yükümlülüğündedir.

Bakıcı gideri tazminatı da haksız fiil sebebiyle talep edilebilecek tazminatlardandır. Bu tazminat, mağdurun fiziksel veya zihinsel kayıpları nedeniyle günlük aktivitelerini tek başına yerine getiremediği durumlarda öne çıkar.

Bu tür tazminatların temel amacı, mağdurun yaşadığı kayıplar nedeniyle yaşam kalitesinin düşmemesi ve gerekli bakım hizmetlerine erişiminin sağlanmasıdır.

Bakım ve bakıcı giderine ilişkin tazminatları sigorta şirketinin poliçesinde bulundan tedavi gideri teminatından karşılayabilirsiniz.

Trafik kazası tazminatları ile ilgili daha detaylı bilgi ve danışma için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Ankara’da Trafik Kazası Davalarında Uzman Avukatın Rolü

Ankara’da trafik kazası davalarında uzman bir avukat, hukuki sürecin başarılı bir şekilde yürütülmesi ve müvekkilinin haklarını en iyi şekilde savunması için şu hizmetleri sunar:

Delil Toplama ve Analiz: Olay yerinden ve tanıklardan elde edilen delillerin analiz edilmesi.
Hukuki Danışmanlık: Trafik kazası sonrasında uygulanması gereken hukuki prosedürler hakkında bilgi verme.
Dava Takibi: Hem tazminat davalarının hem de ceza davalarının eksiksiz bir şekilde yürütülmesi.

Sonuç: Ankara’da Trafik Kazası Avukatı Desteği

Ankara’da meydana gelen trafik kazalarında, hukuki haklarınızı eksiksiz bir şekilde kullanabilmek ve hak ettiğiniz tazminatı alabilmek için uzman bir trafik kazası avukatından destek almalısınız. Bu profesyoneller, hem hukuki bilginin karmaşıklığını giderir hem de sizin için en doğru stratejiyi belirler. Ankara’da bu alanda faaliyet gösteren deneyimli bir Ankara trafik kazası avukatı ile çalışmak, kazadan kaynaklanan zararlarınızın karşılanması ve adaletin sağlanması için ilk adım olacaktır.